Konya 1 Şubesi

SUSMAYACAĞIZ!

Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, sessiz kalınan her zulmün, zalimi daha da cesaretlendirdiğine dikkat çekerek, “Unutulan, görmezden gelinen her trajedi, yeni trajedilerin kapısını aralayacaktır. Daha net bir ifade ile zulme rıza da zulümdür” dedi


Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanlığı tarafından, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısı ile sendika toplantı salonunda bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantı ile dünya genelindeki zulüm sert bir dille kınandı. Toplantıya Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer'in yanı sıra; başkan yardımcıları, ilçe başkanları ve Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin de katıldı. Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Nazif Karlıer, “İnsanların var olmasını ve birlikte yaşamasını mümkün kılan hakları korumak, hayatın önceliği hâline getirmek, adalete, barışa dayalı bir dünya tasarlamak için çok önemlidir” diye konuştu.

ETNİK VE İNANÇ FARKLILIKLARI ASLINDA ZENGİNLİKTİR

Tarihte her medeniyetin belirlenen insan haklarını koruyup yaşanılır kıldığı ölçüde var olduğunu, yasaklayıp kısıtladığı ölçüde de zayıflamış ve yok olmaya yüz tuttuğunu dile getiren Başkan Karlıer, şunları kaydetti: “Tüm bu açılardan insan hakları bağlamında günümüzü değerlendirdiğimizde maalesef bir çöküşün eşiğinde olduğumuzu görmekteyiz. Bizim medeniyetimiz insanlığı bir aile olarak görmüş, insana her zaman gereken değeri vermiş, insan haklarını saygın, korunması ve yaşatılması gereken en değerli şey olarak addetmiştir. Çünkü insan, haklarını kullandığı, iradesini tercihlerine yansıtabildiği, zulümden kendisini emin hissettiği, değerlerini yaşadığı ve yaşattığı ölçüde onurlu bir hayat sürebilir. Bu düşünceden neşet eden medeniyetimiz insanlar arasında etnik ve inanç farklılıklarını bir zenginlik olarak görmüştür. Onların özgürce yaşamalarına ve inançlarını özgürce ifade etmelerine her zaman imkân vermiştir. Medeniyetimizin geniş coğrafyalarda asırlar boyunca hüküm sürmesinde ve bugün gönül coğrafyamız olarak ifade bulmasındaki temel neden de budur.”

BİRLİKTE MÜCADELE RUHUMUZU KAYBETTİK

Maalesef bugün dünyanın her yerinde insan hakkı ihlalleri yaşanmaktadır. Bu ihlaller de sıradan vakalar olarak kanıksanmış durumdadır” diyen Karlıer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ İnsanlık modern görünümlü barbarların saldırısı altındadır. Maddi, manevi, sosyal, siyasi, dini açıdan insan ve hak kavramları arasındaki uçurum, her geçen gün açılmakta ve derinleşmektedir. Emperyalist devletler, insan hakları kavramını kendileri açısından tavizsiz bir menfaat aracına dönüştürmekte, kendilerine yönelik bir şey olduğunda bütün dünyayı ayağa kaldırmakta, İslam dünyasında olduğunda kör ve sağır kesilmekte hatta zulmün icrasına aracılık bile edebilmektedir. Bugün, Gazze ’de, Suriye ’de, Irak ’ta, Libya ’da, Yemen ’de, Arakan ’da, Türkistan ’da, Bosna-Hersek ’te yaşanan acıların sebebi, emperyalist devletlerin, sadece kendi siyasi, ekonomik çıkar ve planlarına hizmet ettiği ölçüde insan haklarını kullanmadaki ikiyüzlülükleri, kendi çıkarları söz konusu olduğunda bir ülkeyi yok edecek, bir milleti toptan öldürecek pervasızlığı gösterebilmeleridir. Bizim açımızdan vahim olanı da bu zulümleri yaşayan milletlerin dağınıklığı, ümmetin zalim aktörlere karşı birlikte mücadele edememesidir. Sessiz kalınan her zulüm, zalimi daha da cesaretlendirecektir. Unutulan, görmezden gelinen her trajedi, yeni trajedilerin kapısını aralayacaktır. Daha net bir ifade ile zulme rıza da zulümdür. Eğitim-Bir-Sen olarak, dünden bugüne, kim yaparsa yapsın haksızlığa karşı çıktık, kime yapılırsa yapılsın mazlumun yanında olduk. Hiçbir zaman zulmü alkışlamadık, her zaman hakkı tutup kaldırdık. Güçlüyü haklı kılmak için değil, haklıyı güçlü kılmak için kurulduk. Haktan yana olmanın haksızlıkla savaşmayı gerektirdiğini haykırdık.”