Haber
2021-07-05 15:59:05
Ekonomi büyüyor, memur büyüyemiyor!

Değerli arkadaşlarım, Kıymetli Basın Mensupları. Hepiniz hoş geldiniz sefa getirdiniz.

Malum bugün Haziran ayı enflasyon rakamı açıklandı. Böylelikle kamu görevlilerinin 

2021 yılı ilk altı aylık zam oranına eklenecek enflasyon oranı da belirlenmiş oldu. 

5. Dönem Toplu sözleşmenin mutabakatsızlıkla sonuçlanması sonucu 

Kamu İşvereni ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu 2021 yılı için %3 + %3 zammı kamu görevlilerine reva görmüştü. 

 

Bugün açıklanan 1,94’lük Haziran ayı enflasyon oranıyla

2021 yılı ilk altı aylık enflasyon farkı 5,45 olmuş, böylelikle 1 Temmuz 2021 itibariyle % 8,45’lik bir artış olmuştur. 

Bu zam değil, enflasyon kaynaklı memurun kaybıdır. 

 

Malum, 2019 yılı Ağustos ayında açıklanan ve 

2020 yılı Ocak ayından itibaren geçerli olan 

Hakem Kurulu kararından bugüne tam 18 ay geçti.

ve bu 18 Ayda:

Gerçekleşen enflasyon%24,258

Hedeflenen enflasyon: %7,5

Memura verilen zam:  %11,40

18 ayda Dolar %46,05 arttı. 

18 ayda Euro %54,50 arttı.

18 ayda Altın (Gr.) %71,33 arttı. 

18 ayda Yağ (18 LT) %116,04 arttı. 

18 ayda Elektrik (kr/kWh%30,91 arttı.

18 ayda Doğal Gaz (m3/TL) %23,68 arttı.

Bu veriler maalesef,

✓ memur maaşlarının enflasyona yenik düştüğünü, 
✓ memurun alım gücünü zayıflattığını gösteriyor.

Biz bugün burada, 

işte bu gerçekler ışığında, 

✓ hem bir durum tesbiti yapmak 
✓ hem de oluşan kayıpların tazmini noktasında 

taleplerimizi dile getirmek için toplandık. 

 

İlk önce hemen şunu belirteyim ki, 

özellikle küresel dengesizlikler ve 

son 1 buçuk yıldır bütün insanlığı etkisi altına alan ölümcül kovit 19 pandemisi, hayatımızın akışını derinden etkiliyor. 

 

Dolayısıyla, böylesi zor koşullar altında, 

ülkemiz ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı 

finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu 

serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği de ortadadır. 

 

Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz.

 

Evet, biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. 

Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz. 

 

Hiçbir gerçeği ıskalamadan

özellikle enflasyon üzerinden yaşanan 

gelir kayıplarının tazmini noktasında 

hem sesimizi hem de sözümüzü

bu meydandan ve diğer 80 ilimizden yükseltiyoruz. 

Değerli kardeşlerim, Çok kıymetli basın mensupları

 

6. dönem toplu sözleşmenin arefesinde, bugün açıklanan enflasyon rakamları, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil etmiştir. 

Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman 

hedeflenen enflasyonun 3 katı

maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam 2 katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir. 

Böylesi büyük bir sapma

hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlendirme politikasının yanlışlığınıortaya koymuyor mu?

Biz, 

ilk günden beri bu yöntemin yanlış olduğunu dile getirdik

kaldı ki, kamu işvereninin üzerinden pazarlık yaptığı öngörüler hiçbir zaman tutmadı, tutmayacaktır da.

Aslında hükümet, oluşturduğu sistematikte “kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek bu gerçeği itiraf etmektedir.

Fakat Memur-Sen olarak; 

4. ve 5. Dönem Toplu sözleşme süreçlerinde hükümetin sığınağı haline gelmiş olan “kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün hakkaniyeti yansıtmadığını söyleyerek, kamu görevlilerinin

büyümeden ve refahtan pay alması gerektiğinin

altını çizdik ve bunun mücadelesini verdik. 

 

Biz ülke gerçeklerini temel alan tekliflerle masaya oturduk hep

Ekonominin gerçekleri ve 

alın terinin hakkını vermeye dair 

gerekler yerine

▫ tahmini enflasyon rakamları ile alım gücünü sıfırlayan,

gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler üzerinden

▫ belirlenen artış oranına dayanan mantıkta

ısrar etmenin manası ve anlamı yok

Geldiğimiz nokta ortada yaşanan süreç maalesef 

Memur-Sen’in haklılığını tescilledi.

Gelin, bu çarpık sistematiği değiştirelim!

Hayali enflasyon hedefler üzerinden değil

reel gerçekler üzerinden artışları belirleyelim

Artık 

enflasyon oranı bazlı 

güncelleme/yeniden değerleme katsayı uygulaması yerine 

▪ büyümenin yansıtıldığı
▪  refah payının kamu görevlilerine aktarıldığı 

adil bir sistemin kuruluş startının hep birlikte verelim.

Kamu görevlisi devletin yükü değil gücüdür. Her şeye zam yapılırken memurun seyretmesi beklenemez.

Biz, 

▪ gerçeklere uygun yüzdelik zam, 

geçmiş kayıpların telafisi için 

▪ seyyanen zam ve 

büyüyen Türkiye’den 

▪ memurların refahına düşen payını istiyoruz. Kamu işvereninin belirlediği zam, Mart demeden buharlaşıyor. 

Tam da bu yüzden, 

en düşük devlet memuru maaşının % 10’undan 

az olmamak üzere seyyanen zam talebini

her zemin ve şartta dile getirdik, 

getirmeye de devam edeceğiz. 

Artık 

bahaneleri ortadan kaldıralım, gerçekleri konuşalım.

Gelin, 

kamu görevlilerini ferahlatacak ve bu amaçla da 

refahtan pay almalarını sağlayacak bir paradigmal değişimi hayata geçirelim. 

 

Seyyanen zam çağrımız, bu kapsamda görülmeli, 

Gelir kayıpları giderilmeli...

 

Biz, 

olmayan bir kaynaktan artış istemiyoruz

Var olan ve kamu görevlilerinden sakınılan bir kaynaktan payımız olanın, hakkımız olanın verilmesini istiyoruz.

 

Büyüme ve refah payı üzerinden:

▫ kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin belirlendiği, 
▫ emeğin değerinin yükseldiği, 
▫ alın terinin karşılığının verildiği 

yeni bir sistem yürürlüğe konulsun. 

Evet, Türkiye’nin ekonomisi büyüyor İhracatta tüm zamanların rekorukırılıyor. 

Fakat birçok kesimin haklı olarak tepki gösterdiği şekilde Türkiye’nin büyümesinden sadece 

• yüksek gelirli kesim, 
• büyük sermaye ve 
• finans sektörü pay alıyor. 

Büyümenin ürettiği kaynağı, 

bu kesimler kendi arasında paylaşıyor. 

 

Ne yazık ki, gelir dağılımındaki makas gün geçtikçe açılıyor, ülkeyi ayakta tutan orta sınıf eriyortabanla tavan arasındaki uçurum büyüyor

 

Evet, Türkiye ekonomisi büyüyor fakat memurlar büyümüyor. Kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları söz konusu olduğunda

“mali disiplin”, “bütçe imkânları” ve “tasarruf tedbirleri” başta olmak üzere çeşitli bahaneler üretiliyor. 

Hal böyle iken; Sermaye ve finans kesimi için teşvik paketlerivergi afları çıkarılıyor. 

Bunun bir sosyal maliyetinin olacağını herkesin düşünmesi gerekmiyor mu?

MEMUR-SEN KONYA İL TEMSİLCİSİ NAZİF KARLIER 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen