Geleceğimiz olan çocuklarımızı eğitmekten başka amacı olmayan öğretmenlerimize sahip çıkmaya, öğretmenlere karşı uygulanan şiddeti önlemeye, şiddete başvuranlara karşı gerekli toplumsal tepkiyi vermeye herkesi çağırıyoruz.
2018 TEŞKİLAT EĞİTİMİ VE PLANLAMA TOPLANTISI
Eğitim Bir-Sen Konya 1 No'lu Şubesi Teşkilat Eğitimi ve Planlama Toplantısı Şube Başkanı Nazif KARLIER başkanlığında gerçekleştirildi.Toplantıya Başkan Yardımcıları,
llçe Başkanları,Kadın Komisyonu Şube Başkanı,Genç Memur-Sen Şube Başkanı,Denetleme Kurulu Başkanı ve Hukuk Müşaviri katıldı.
Başkan KARLIER '1992 yılında başlayan sendikacılık serüvenimiz kat kat büyüyerek elhamdülillah bugünlere geldi.Şu an ülkemizin en büyük sivil toplum örgütüyüz ve Memur-Sen'imize bağlı tüm iş kollarında yetkili sendikayız dedi.
Başkan KARLIER 'Şu anda devlet olarak beka mücadelesi vermekteyiz.Ülke güvenliğimiz için Mehmetciğimiz Afrin'de var gücüyle savaşıyor.Bizim desteğimiz ve dualarımız onlarladır.Maalesef bazı Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Oluşumları Savaşa Hayır,Barış Olsun çığırtkanlığı yaparken teröre destek vermektedirler.Şu anda gaflet ve ihanet içerisindedirler.
Bu eğitim öğretim yılının başından yarı yıl tatiline kadar ilçelerimizdeki okullarımızı ziyaret ettik.Bilhassa öğretmen odalarında öğretmenlerimizin isteklerini,eleştirilerini
ve tekliflerini dinledik.Şube olarak çözebileceğimiz sorunları çözdük.Bakanlığın çözmesi gereken hususlarıda genel merkezimize ilettik.Biz daha önce eğitim çalışanlarının sorunlarını ele alan bir çalıştay düzenledik.Bu çalışmalar çeşitli birimlerde oluşan komisyonlar vasıtasıyla önce ilçe sonra il ve genel merkez raporu haline getirildi.Ayrıca Genel Merkezimiz Eğitime Bakış 20162017 İzleme ve Değerlendirme Raporu'nu kamuoyuna sundu.Bu manada sendika olarak Bakanlığın elini kolaylaştırdık.Bakanlık eğitimin paydaşlarına kulak vermeli,birlikte çalışmayı öncelemelidir.
Eğitim yöneticileri işveren muamelesi görmektedir.Özellikle iş güvenliği kapsamında yöneticilere çok ağır yük yüklenmektedir.Eğitim yöneticilerinin görevi bu değildir.Ayrıca eğitim yöneticileri yüklü miktarda idari para cezasıyla karşılaşmaktadırlar.Okullarımıza ödenek ayrılması gerekmektedir.Bakanlık birçok konuda okullarımıza mahalli imkanlarla çözülmesi diye yazı göndermekte,bir yandanda para toplamayı yasaklamaktadır.
Başkan KARLIER 'Yönetici seçimlerinde ehliyet ve liyakat sistemine göre hareket etmeli,işbaşına ehil insanları getirerek adil objektif güvenilir bir seçim yapmalıyız' dedi.Tüm kademelerdeki idarecilerin adalet,liyakat,eşitlik,tarafsızlık,hesap verilebilirlik prensipleri ışığında seçilip atanmaları hususunda neredeyse herkes hemfikirdir.
Başkan KARLIER şu hususlara dikkat çekerek Bakanlığın acil çözüm bulması gerektiğini söyledi:
Mağdurlar haklarına kavuşturulmalı,itibarları iade edilmelidir.
Yapılan alan değişikliği çözüm getirmemiş,problemi büyütmüşitür.
Kamu görevlerine kılık kıyafet dayatılmamalı,darbe ürünün yönetmelik kaldırılmalıdır.
Rehberlik hizmeti öğretmenlik üzerine değil psikolojik danışmanlık üzerine kurgulanmalıdır.
Bakanlık sözleşmeli öğretmenlik uygulamasından vazgeçmeli,kadrolu öğretmen atamalıdır.
İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde cezbedici yöntemler uygulanmalıdır.
Öğretmenlerimiz toplumda itibarsızlaştırılmamalı,eğitimcilere yönelik şiddete bakanlık seyirci kalmamalıdır.
Öğretmenlerin motivasyonunu artıracak bir kariyer sistemi uygulanmalıdır.
Öğretmen alımlarında hak ihlallerinin yaşandığı mülakat sistemi kaldırılmalıdır.
Başkan KARLIER bu duygu ve düşüncelerle konuşmasını tamamladı.Akabinde başkan yardımcıları kendi alanları ile ilgili bilgilendirmeler yaptı.İlçe başkanları ve Kadın Komisyonu Şube Başkanı,Genç Memur-Sen Şube Başkanı,Denetleme Kurulu Başkanı da faaliyet raporlarını sundular.Hukuk Müşaviriyle bazı konular müzakere edildi.Toplantı aşağıdaki Sonuç Bildiri'siyle tamamlandı.
SONUÇ BİLDİRİSİ
Eğitim-Bir-Sen Konya 1 No lu Şube Planlama Toplantısı Alanya’da gerçekleştirildi. Eğitim, eğitim çalışanlarının sorunları, Türkiye’de yaşanan gelişmeler başta olmak üzere, sınırlarımızın dışında vuku bulan hadiselere ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
-Evrensel kötülüğün terörü savaş aracı olarak kullandığı günümüz dünyasında, evrensel insan aklı ve vicdanının hiçbir siyasi, ideolojik hesap yapmaksızın terörü reddetmesini savunan ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak, ülkemize yönelik terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Terör eylemlerinde hayatını kaybeden şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz.
-Ekonomik, toplumsal, sosyal ve siyasal alanda gerçekleştirilen atılımlar sonucunda ülkemizin uluslararası arenada eriştiği güç, küresel hegemonya peşinde koşanlarca terör örgütleri eliyle engellenmek istenmektedir. Kan ve kaostan beslenen terör örgütlerinin ve onları kullanan güç odaklarının ülkemize yönelik saldırıları, umutsuz, sonuçsuz bir sıkışma içinde olduklarını açık bir şekilde göstermektedir. Ortaya çıkarmak istedikleri güvensizlik ve umutsuzluk ortamıyla huzur ve istikrarımızı bozmaya çalışanlara karşı durmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
-Terörizmi, terörün her türünü ve bütün terör örgütlerini lanetliyor; PKK/PYD, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C başta olmak üzere, mazlumların hamisi ülkemize dönük kirli hedeflerin taşeronluğunu üstlenen bütün terör örgütlerini, aynı akıl/el tarafından yönetilen caniler ve hainler topluluğu olarak görüyoruz. Bu örgütlerin bertaraf edilmesine, uzantılarının ve unsurlarının siyasal zeminden kamu düzenine, kamu personel sisteminden ekonomik sisteme bütün alanlardan tasfiye edilmesine yönelik faaliyetler, ‘demokratik, hukuk düzeninin ve insan haklarına dayanan toplumsal hayatın korunması’ amacıyla ‘hukuk kurallarına bağlılık ve adaletin tesisi’ ekseninde yürütülmelidir.
-Milletin özgürlüğünün bir daha tehlikeye girmemesi, devletin kurumlarına bir daha cuntanın musallat olmaması için FETÖ’nün tüm hücrelerinin kurumlardan temizlenmesi, millete namlu doğrultan kana susamış hainlerin ayıklanıp atılması için hukuk çerçevesinde hızlı adımların atılması gerekmektedir. Sendika olarak, başından beri böyle düşünüyor, bu çerçevede adım atılmasını istiyor ve destekliyoruz. FETÖ ile mücadele ediliyormuş algısı oluşturan çıkarcı çevrelerin, FETÖ suçlamasıyla masum insanlara zulmetmesinin ve bunları ayıklaması gereken mercilerin de hata yapmamak adına hiçbir şey yapmayarak masumları kaderine terk etmesinin önüne geçilmelidir.
-15 Temmuz darbe teşebbüsü ve sonrasında oluşan tablo, bu tablonun devamına ve 15 Temmuz’da yaşanan kalkışmanın tekrarına engel olmak amacıyla ilan edilen olağanüstü hâli, anayasal gereklilik ve hukuki zorunluluk kapsamında görmekle birlikte, normalleşme adımlarının da hızla atılması gerektiğine inanıyoruz.
-Kamu görevlilerinin milletine ve ülkesine hizmet ettiğini göz ardı ederek iş güvencesini tartışmaya açan bütün yaklaşımları ve çabaları reddediyoruz. Devleti ele geçirme heveslisi illegal yapılanmalara karşı bir bariyer işlevi gördüğü açık olan 657 sayılı Kanun’un ortadan kaldırılmasının düşünülmesini dahi tasvip etmiyoruz. Yetkili ve ilgililer, çalışma huzurunu, iş barışını, görev motivasyonunu, kamu hizmeti bilincini ve hizmet üretimini olumsuz etkileyecek söylemlerden ve adımlardan kaçınmalı; mülakat türü nesnelliği, denetlenebilirliği ve ölçülebilirliği sorunlu uygulamalardan vazgeçmelidir.
-Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır.
-Son yıllarda eğitim çalışanlarımız giderek artan şiddet davranışları ile karşı karşıya kalmaktadır. Geleceğimiz olan çocuklarımızı eğitmekten başka amacı olmayan öğretmenlerimize sahip çıkmaya, öğretmenlere karşı uygulanan şiddeti önlemeye, şiddete başvuranlara karşı gerekli toplumsal tepkiyi vermeye çağırıyoruz.
-Eğitim sistemimizin aksamadan sürdürülebilmesi için vazgeçilmez olan şef, memur ve hizmetliler başta olmak üzere, GİH ve YH sınıflarındaki eğitim personelinin de çalışma şartları iyileştirilerek maddi sorunları çözülmelidir.
-Millî Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı ders kitapları öğretim programlarıyla uyumlu olmalıdır. Okulların eğitimin ticarileşmesinde araç olarak kullanılması önlenmeli; okullarda deneme sınavları türünden ticari odaklı etkinliklere kapı aralanmamalıdır.
-Eğitim-Bir-Sen olarak, kurulduğumuz günden bu yana ithal programlarla, millî ruhtan yoksun müfredatlarla sorunlarımızı çözemeyeceğimiz, medeniyet değerlerinden habersiz nesillerle muasır medeniyetler seviyesine çıkamayacağımız gerçeğini dile getiriyoruz.
-Amacı ve içeriği belirlenmemiş performans değerlendirmesi sürecine karşı duruşumuzu ve bir daha gündeme gelmemesi gerektiğini bir kez daha yineliyoruz. Politika üretenler ve karar alıcılar eğitimin konusunun sayılar değil, insanlar olduğu gerçeğini idrak etmelidir.
-Nitelikli eğitim için yeterlik düzeyi yüksek eğitim yöneticisi ihtiyacı gözetilerek; hak edenin, liyakat ve ehliyeti olanların görev almasını, hakkını verenin görevde kalmasını ve yeterliliğini kaybedenlerin görevine son verilmesini öngören; eğitim yöneticisi yetiştirme, görevlendirme/atama, yer değiştirme ve görevden alma hususlarına ilişkin kapsamlı bir model oluşturulmalı ve hayata geçirilmelidir.
-Eğitim-Bir-Sen olarak, genelde Müslüman halklar coğrafyasında medeniyet paydaşı ülkeler ve yakın coğrafyadaki ülkeler öncelikli olmak üzere, tüm dünyadaki emek örgütleriyle bağlarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Yerelde bu amaçla ikili ve çok taraflı iş birliği için attığımız adımları ileriye taşıyarak ilimizde alanda emeğin daha değerli olması için sendikal faaliyetlerimizi yerelden evrensele taşıyacağız.
-Savaş, açlık, katliam ve zulüm nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanları, insanî sorun olarak değil, mali yük olarak gören, küresel ekonomik aklın işgali altındaki dünyaya inat, insan ve Müslüman olmanın gereğini devletçe ve milletçe yerine getirmeye çalışıyoruz. Devletimizin, ülkemize sığınan mazlumlara sahip çıkma erdemini göstermesini takdir ediyor; sendika olarak, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da mazlum ve mağdurlara elimizden gelen yardımı esirgemeyeceğimizi deklare ediyoruz.
-“Beşli çete’nin güdümünde olan Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, adaletsiz dünya sisteminin ürettiği birçok kuruluşun varlık sebebinin sorgulanması gerektiğinden hareketle hakkı ve adaleti tesis etmeyen her yapının tarihin çöplüğüne gitmek durumunda olduğuna inanıyoruz.
-Eğitim-Bir-Sen olarak, ırk, dil, din, sınıf gibi, hiçbir ayrım gözetmeksizin, devredilmez, vazgeçilmez temel insan haklarını, korunması ve yaşatılması zorunlu medeniyet değerleri olarak telakki ediyor, bütün haklarıyla insana saygılı bir medeniyet ikliminde insanlığın tekrar soluklanmasını diliyoruz. Küresel ve yerel düzlemde barışın ve adaletin tesis edilmesi için herkesi elini taşın altına koymaya çağırıyoruz.
-Ülkemize, milletimize, kardeşliğimize ve birliğimize yapılan saldırıların arkasındaki kirli eller bilmelidirler ki, hiçbir saldırı bizi birbirimize düşüremeyecek, birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozamayacak, Yenikapı ruhuna halel getiremeyecektir.
- Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridoruna karşı Türkiye’nin başlattığı “Zeytin Dalı Harekatı”, özellikle emperyalizmin çatışma stratejilerine karşı atılmış bir adımdır. Elbette kimse savaş istemez, hep barış içinde yaşamak ister. Özellikle bölgenin demografisiyle oynayan, kalabalık nüfus hareketlerini tetikleyerek bölgeleri insansızlaştıran ve terör örgütlerine alan açan emperyalizmin taşeronlarına karşı yapılan “Zeytin Dalı Harekatı”, PKK’nın uzantısı PYD’nin Afrin özelindeki kanlı iktidarının da sonunu getirecektir.
Ülke menfaati, istikrar, barış adına yapılan Afrin operasyonunun gerek olduğuna inanıyor ve destekliyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve sıhhatler diliyoruz.