Haber
2017-10-26 15:57:47
SINAV SİSTEMİ DEĞERLENDİRMESİ

 

Eğitim-Bir-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Nazif Karlıer, YKS’nin tatminden,TEOG’unda tahminden uzak göründüğünü belirtti. Karlıer, “İyi bir eğitim; gelişmenin, gelişmiş ülke olmanın, medeniyet kurmanın anahtarıdır” dedi

 

Eğitim-Bir Sen Konya Şube Başkanı Karlıer, yapmış olduğu açıklama ile eğitimde yaşanan güncel sorunlara dair değerlendirmelerde bulundu.Karlıer, “Sistemli, planlı ve istişareye dayanmayan hiçbir proje, başarılı olmamıştır, olmaz da. Geçmişte LGS, OKS, SBS, ÖSS, ÖYS, LYS gibi, nice harfleri değişen ama kaderleri değişmeyen sistemler aynı mantığın kısır tezahürüdür” şeklinde konuştu. Başkan Karlıer, konuşmasını şöyle sürdürdü:Kaldırılacak sistemin eksikliklerinin ne olduğunu paylaşmadan, yerine getirilecek olanı kararlaştırıp olgunlaştırmadan, tüm bunları yaparken de paydaşlarla tartışıp istişare etmeden kurulan sınav sistemlerinin birçok sıkıntıyı da beraber getirdiği tecrübelerle bilinmektedir. Yanlışı terk ederken gösterdiğimiz acelecilik, yapım aşamasında bir hıza dönüşmemekte; yetkililer, konuya katkıda bulunacak kişi ve kurumlarla bir araya gelmekten imtina etmekte, durum böyle olunca da, ya ortaya kabul gören bir model çıkmamakta ya da enine boyuna tartmadan, tartışmadan yöneldiğimiz modeller de geriye yönelik tadilat görmektedir.”

 

SİSTEM BELLİ GRUP İÇİN KURULMAMALI

“TEOG konusunda en büyük sıkıntının sınav boyutunda değil, aksine sınav puanına dayalı merkezi yerleştirme olduğunu, bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu sendika olarak ifade etmiştik” diyen Karlıer, “Yükseköğretime girişte ise ortaöğretim öğrencilerinin standart testlerde düşük başarı düzeyleri, öğrenci başarısını etkileyecek düzeyde sınav kaygısı, boş kalan kontenjanlar, sınavların lise eğitiminin bütününü kapsamaması gibi sorun alanlarının varlığını gözler önüne sermiştik. Belli bir grubu seçen ve yerleştiren değil, tüm öğrencileri hayata hazırlayan bir sistem kurulmalıdır. Ortaöğretim sistemine yerleştirmedeki en büyük sorun, merkezi sınavın var olmasından ziyade, merkezi sınavın zorunlu olarak bütün öğrencilere uygulanması ve tüm öğrencilerin bu sınav sonuçlarına göre merkezi olarak yerleştirilmesinden kaynaklanmakta ve TEOG’un neden olduğu sorunları olduğu gibi devam ettirmektedir.Yeni sınav ve yerleştirme sistemi tasarlanırken, öğrencileri okul dışı kaynaklara mecbur bırakmayacak, öğrenci başarısının okullarda heterojen olarak dağılacağı, yani hem genel liselerin hem de meslek liselerinin başarılı öğrencilere sahip olabileceği bir sistem amaçlanmalıdır. Bu şekilde, değişik meslek liselerinden, İmam Hatip liselerinden ve muhtelif mahalle liselerinden başarılı olan öğrencilerin gelecek kaygısı çekmeyeceği, çalışan ve başarılı olan herkesin emeğinin karşılığını alabileceği engelsiz, geçişli esnek modeller üzerinde durulmalıdır.”

 

YENİ SİSTEME GÜVEN TESİS EDİLMELİ

YGS’ye ve LYS’ye göre yeni sınavın fiilen tek aşamaya indirilmiş olması ve toplam soru sayının azaltılmış olmasının, ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, sınavın geçerliğini azalttığını ifade eden Karlıer, soru sayısının azaltılmasının aynı sayıdaki nette çok fazla sayıda öğrenci istifleyeceğini, daha nitelikli bir sıralama yerine dar aralıklara yığma yapacağını söyledi. Karlıer, “Sadece belirli dersleri merkeze alarak, diğer dersleri dışlayarak, öğrencinin ilgi alanının dışına iterek, belli dersleri tamamen ağırlıklı hale getirip diğer dersleri kötürümlüğe sürükleyecek anlayış doğru bir ölçme anlayışı değildir.Bu ortaöğretim ve liseyi yolumsuz etkileyecektir. Kapsam geçerliliğini artıracak, okulda alınan eğitimi ve öğrenilen dersleri kuşatacak bütün derslerin formülasyonda yerinin ve payının olduğu bir sistem daha adil bir sistem olacaktır.Bu haliyle yeni sistem, sosyal alan başarısını önemsiz hâle getirdiği için, imam hatip liselerinin ve meslek liselerinin yükseköğretime girişlerini daha da zorlaştıracaktır. İki sınavın aynı gün yapılması ve ilk aşama sınavın sonuçları açıklanmadan ikinci aşama sınava girilmesi, aşamalı sınav mantığına aykırıdır.Öğrenciler herhangi bir oturumdaki dezavantajını başka bir oturumda kapatamayacaklardır.Öğrencilerin sabah oturumundaki sınav sonuçları belli olmadan (belki de yeterli puanı almadan) ikinci sınava girmeleri usulen doğru gibi görünse de esasen yanlış bir uygulamadır. YÖK tarafından tasarlanan yeni yükseköğretime geçiş sistemi uygulamaya konulmadan evvel eleştirilerimiz ve tüm paydaşların da bu konudaki eleştiri ve önerileri dikkate alınarak revize edilmelidir. Toplumun yeni sisteme olan güven duygusu tesis edilmelidir. Aksi hâlde sorun çözmek için getirilen yeni sistem, yeni sorunların kaynağı olacaktır” şeklinde konuştu.

FARKLI GÖRÜŞLERE AÇIK OLUNMALI

Geniş, kabul düzeyi yüksek bir sisteme ihtiyacın varlığına dikkat çeken Karlıer, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Eğitimin sorunları, anlık etki ve tepkilerle düzenlenmemelidir. Hele nesnesi, öznesi, amacı, aracı insan olan eğitim meselelerini en insanî gerekçelerle bile olsa tartışmadan çözmeye çalışmak, yanlışın da ötesinde nesillerin yitirilmesine sebebiyet verecek vahim bir hatadır.

Eğitim alanıyla ilgili çalışma yapılırken, bütün bu unsurlar göz önünde bulundurulmalı, örnek modellerden yararlanılmalı, çağın gerekleri dikkate alınmalı, mutlaka istişare edilerek farklı görüş ve önerilerden istifade edilmelidir. Aksi hâlde bu kısır döngü sürüp gidecektir.”

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen