Öğretmenlerin çalışma koşulları ve sorunları giderek ağırlaşıyor. Öğretmenler, atama aşamasından emekli oluncaya kadar birçok sorunla karşılaşıyor. Öğretmenlerin sorunları, acil çözüm bekliyor
Eğitim sisteminin sık sık değiştiği, bölgeler, iller hatta ilçeler arası eğitim eşitsizliğinin, kalite sorunun olduğu Türkiye’de öğretmen olmak artık çok zor. Toplumun en itibarlı mesleğini icra eden öğretmenler, birçok sıkıntı ile karşı karşıya kalıyor. Öğretmenlerin ekonomik, sosyal birçok problemi oluyor. Sendika başkanları ve eğitimciler; öğretmenlerin, haklarından tam anlamıyla yararlanmasını ve ekonomik olarak rahatlatılmasını istiyor.
ÖĞRETMENLERİN ÜZERİNDEKİ BASKI KALKMALI
Memur-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, öğretmenlerin birçok sorun ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Öğretmenliğin liyakat ve sadakatla yapılabileceğini dile getiren Karlıer, “Öğretmen atamaları, mülakatla pek sağlıklı olmaz. Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)'den alınan puanlar ile atama yapılmalı. Öğretmenlerin büyük sıkıntıları var” dedi. Eş mazereti olan öğretmenlerin var olduğunu ifade eden Karlıer, “Aile bütünlüğü her şeyden önemli. 1 yıl boyunca ailesi ile görüşmeyen öğretmenler var, bu mağduriyetler giderilmeli. Öğretmenlerin yüzde 54'ünü kadınlar oluşturuyor. Öğretmenler, görev için gittikleri ilçelerde kalacak yer bulamayabiliyorlar. Bazı yerlerde öğrenci sayısının 27, öğretmen sayısının ise 9 olduğu yerler var. Bu okullar, merkezle birleştirilmeli. Alınan ücretler, öğretmenler için mağduriyet oluşturuyor. İyileştirme yapılmalı. Emekli olan öğretmenlerin maaşı düşüyor. Ek ders yapan ve emekli olduktan sonra bu haktan yararlanamayan öğretmenlerin hakkı verilmiyor. Öğretmen kadar amiri olan başka memur tanımıyoruz. Okul aile birlikleri, veliler; öğretmenlere amir konumunda yaklaşıyor. Öğretmenler, zora sokuluyor. Bir ara öğretmenlere yönelik performans çalışmaları yapıldı. Öğrenciler, öğretmenlerini performans yönünden değerlendirsin denildi. Bu ne kadar sağlıklı bir yöntem sorulması gerekiyor. Öğretmenlerin üzerinde baskı var, bu baskının kaldırılması ve öğretmenlerin çalışması için özgün ortamlar oluşturulmalı” diye konuştu.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİĞİ KABUL ETMİYORUZ
“Sözleşmeli öğretmen çok, kadrolu öğretmen çok çalışır” sözünü doğru bulmadıklarını söyleyen Karlıer, bu mantığın geçersiz olduğunu vurguladı. Kanuna göre hareket etmenin en doğru ve etkili yol olduğunu belirten Karlıer, şunları kaydetti: “Bir memur; işini iyi yapıyorsa ödüllendirilmeli, yapmıyorsa cezalandırılmalıdır. Önemli olan konulan kanun değil, onun uygulanabilmesidir. Eğitimin kalitesinin artmasında bu kanun büyük önem taşıyor. Atanamayan öğretmenler var. Devletin belli bir kadrosu var. Bu sayı ve ihtiyacın dışına çıkamaz. Yüksek puan alandan başlatılır, alımlar. Listenin dışında kalanlar olur. İşsizlik zor. Atanamayan öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıyı hepimiz biliyoruz.”
MERHABA GAZETESİ MANŞET
.jpg)
