Konya 1 Şubesi

BİZ SENDİKACILIĞI ALANDA YAPIYORUZ


Eğitim-Bir-Sen Konya 1 No’lu Şubesi İl Divan Toplantısı, Mevlana Öğretmenevi ‘nde gerçekleştirdi. 

 

Toplantıya Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Nazif Karlıer, Başkan Vekili Harun Koçaker, Başkan yardımcıları, ilçe şube başkanları ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Toplantı, Eğitim Bir-Sen Konya 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Galip Bilgili ‘nin Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Bahar Kalkanı operasyonunda şehit düşen Mehmetçiklerimize Fatiha okundu.

 

DİKİLİ AĞACI OLMAYANLAR ELEŞTİRİ YAPIYOR 

Başkan Karlıer, “Sendikamız Erbakan hocamızın talimatıyla Mehmet Akif abimiz tarafından, 28 yıl önce kuruldu. Kurulduğunda genel merkezimizde 5 çekmeceli bir masamız varken, hamdolsun şimdi salonlara sığmayacak kadar büyüdük. Fildişi kuleler diye eleştirenler, hasetliklerini gösteriyor. Bu sendikamızın ve konfederasyonumuzun alın teridir. Genel Merkez binamızın yapıldığı arsanın alınmasında ve bina yapımının başlamasında emeği geçen Ahmet Gündoğdu başkanımıza teşekkür ederim

Biz, makamdan ya da masadan sendikacılık değil, alandan sendikacılık yapıyoruz. Dikili ağacı olmayanlar sadece eleştiriyorlar” dedi. 

MEMURLARLA DALGA GEÇEN KANUN KALDIRILMALI 

“Bize okullar verildi, idareci ya da öğretmen olarak emanet edilmiştir” diyen Karlıer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğitim-Bir-Sen ‘li idareci öğretmen ya da diğer personel olarak, örnek çalışmalar yapmalı, Bize emanet edilen öğrencilerin vatana, millete ve İslâm Âlemi ‘ne faydalı insanlar olması için üstün gayretler sarfetmek boynumuz borcudur.

Biz bütün dünyada hakkın ve adaletin üstün olması için çalışıyoruz. Devletlerde dostluk değil çıkar ilişkisi vardır. Sömürülenler, sömürülmeye alışmışlar. Bu öğrenilmiş çaresizliği ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Zihniyet değişimine ihtiyacımız var. Mezun olduktan sonra atama beklemek yerine, 50 öğretmen bir araya gelip, girişimci olup bir özel okul açamıyor. Üyemiz olan öğretmenleri ve atanamamış öğretmenleri bu konuda teşvik etmeli, Eğitim-Bir-Sen olarak bu kardeşlerimize yardımcı olmalıyız.

Kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirmek yerine hepten kaldırılması daha uygundur. İnsanlar nasıl giyineceğini bilir. Memurlara nasıl giyineceklerini tarif ediyorsunuz. Memur olmayanlara yönetmelik yok, memur olmayanlar nasıl giyinecek, giyinmesini bilmiyorlar m? İnsan onurunu zedeleyen, adeta memurlarla dalga geçen bu kanun tarihin tozlu sayfalarında yerini almalıdır.”

KARLIER YAPILMASI GEREKENLERİ SIRALADI

4688 sayılı kanunun değişmesi gerektiğinin altını çizen Karlıer, “Grev hakkı verilmelidir. Karşılığında devlet de lokavt yapsın. Tabii ki bu kanunla toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçtik, bu çok kıymetli. 4688 den önce toplanıp toplanıp dağılıyorduk. Kimsenin bir kazancı olmuyordu. Anayasa değişikliğiyle, toplu sözleşme hakkı elde ettik, anacak toplu sözleşme etkisizleştiriliyor. Teknik olarak değiştirilmesi gerekir. Buna rağmen birçok kazanım elde ettik. Toplu sözleşme masasında üç sendikanın oturmasına da anlam vermek çok güç, tam bir komedi.

Toplu sözleşme böyle devam ederse, yetkili sendika olmanın da bir anlamı yok. Herkes kazanımlardan hakkını alıyor. Yetkili sendikalı, sendikalı ya da hiç sendikası olmayanların ayrılması gerekir. Buna rağmen Eğitim-Bir-Sen toplu sözleşmelerde ve üye yazımında dillere destan başarılar elde etmiştir.

Memura siyaset yapma yasağı var. Ancak sokakta memur olmayan herkesin siyaset yapma hakkı var. Öğretmen siyaset yapamayınca, eğitimle hiç ilgisi ve bilgisi olmayan mobilyacı, eğitim hakkında öneriler getiriyor, ahkâm kesiyor. Bu ayıp derhal ortadan kaldırılmalıdır. Ek derslerle ilgili düzenleme yapılmalı sınıf öğretmeni ile branş öğretmeni arasındaki uygulama farkı ortadan kaldırılmalıdır. Aynı işi yapan öğretmenler arasındaki bu farklılık, çalışma barışını sekteye uğratmakta, keyfe keder vermektedir. Okullara ödenek ayrılmalı, sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, idarecilik ikinci görev değil, asli görev olmalıdır. Profesyonel idareciliğe geçilmeli. EKYS’ ye geçen yıl giren 35 bin kişi kazandı, 25 bini Eğitim-Bir-Sen ‘lidir. Biz çalışıyoruz arkadaşlarımıza, destek veriyoruz, kurslar açıyoruz, deneme sınavları yapıyoruz. Bize soru vermeyin, bizim soru çalmaya meylimiz ve ihtiyacımız yoktur. Soru çalanların kimler olduğunu gördük, soru hırsızların kim olduğu bellidir. 3600 ek göstergeyi alamadınız diye bize eleştiri geliyor. Bu haksız eleştiridir, sözü veren hükümet, 3600 ‘ü vermeyen de hükümettir. Dört gruba verilecek diye söz verdi, ama hesapsız verdiği sözünü tutmadı. Biz 3600 ek göstergenin bir kısım memura değil, bütün memurlara verilmesini istiyoruz.

İstanbul sözleşmesi iptal edilmeli. Aile yapımızı bozan, kadınlık ve ya erkeklik onurunu ayaklar altına alan, çocukların aileye saygı ve sadakatini ortadan kaldıran bu garabet sözleşme iptal edilmelidir. Sosyal medyaya bir düzen getirilmelidir. İnsanların yüzüne söyleyemeyeceğimiz sözler, klavye başında kahramanlık yaparak sarfediliyor. Gençliğimiz elimizden kayıp gitmeden, bu açmazlığa bir düzenleme getirmek elzem olmuştur. 15 Mayıs geliyor. Bu yılı da üye artışıyla kapatmamız gerekir, bunun için çalışıyoruz, çalışacağız. Uzun süre iktidar yorar, bu yorgunluğu atmak için, alana çıkıp çalışmamız gerekir. İlçe teşkilatlarımızı alanda çalışmaya davet ediyoruz. Sendikamız sizlerin gayretiyle büyümeye devam edecektir. Sizlerin gayretleriyle yüzlü sayılardan on binlere geldik hamdolsun. Bu on bin hatta yüz binli sayıları, siz ilçe başkanlarımızın gayretleriyle koruyabiliriz. İlçe başkanlarımıza teşekkür etmeyi bir bor bilirim. Allah sizlerden razı olsun.

Allah nimetini bize bahşetti. Nimet bizde iken, yapabileceğimiz güzel ve faydalı işleri gerçekleştirelim. Ülkemize, İslam Âlemi ‘ne ve eğitim camiasına faydalı işleri yapalım” şeklinde konuştu.